Köyün adının nereden geldiği ve geçmişi hakkında bilgi yoktur. Kücük Asya diye bilinen Anadolu topraklarinda kurulan yerlesim birimleri: Ya tarihin akisi icinde Bolu `da oldugu gibi zamanla degisime ugramasindan ( Bolu `nun eski adi Bitinya zamanla Bolu olmus bak.. Bolu il yilligi 1967 ve 1973 ) Ya Önceden yasayan Yunanlilar, Ermeniler den kalan isimler .( Mehel Köyü, Marka Deresi Mehel Mihal den Marka Deresi Marko dan geldigi gibi ) Ya da Selcuklular ve sonralari Anadolu ya yerlesen Oguzlarin Dodurga Avsar gibi boy adlarindan. Veyahutta yerlesilen yerin cografi durumundan Göl Dereceören vs. Ayrca Göl Köyün ikinci mahallesi Hamidiye Balkanlardan göc eden Evlad-i Fatihan denilen türk göcmenlerden olusmaktadir. Göl Köyün ise yaridan fazlasi Bulgaristan`dan göc eden aileler olup 93 harbi denilen 1878 Osmanli Rus savasi sonunda gelen Tatarlardir (Özel idare ve Tapu Kadastro kayitlari) Köyde bazı hanelerin lakapları: Eyipler, Malimler, Şakiralar, Şükrüler, Köseler, Zeyneller, Düzceliler...Aligil...Veligil gibi. Köyün baçı son yıllarda, orman arazilerinin 2/B adı altında hazineye devredilen arazilerle derttedir. bir çok tapulu arazi, hazine arazisi olduğu belirtilerek devlet tarafından el konulmaktadır. ayrıca, köyün yerleşim alanında yapı izni verilmediği için köy halkı harabeye dönmüş evlerinde yaşam mücadelesi vermektedir. yeni yapılar belediye tarafından mühürlenmekte ve yapım izni verilmemektedir. köylüye ise yerleşim yeri gösterilmemekte, özellik osmanlı döneminin ilk zamanlarında olduğu gibi halk zorunlu göçe zorlanmaktadır.
8 Mayıs 2013 Çarşamba
sünnet gölü
Bolu'nun 80 km. güneybatısında, Göynük ilçesinin 27 km. doğusunda yer alan Sünnet Gölü, orman içinde heyelan sonucu oluşmuş bir göldür. 820 m. yükseltide olan gölün alanı 18 hektardır. Derinliği 22 metreye kadar ulaşır. Gölün yanında 115 yatak kapasiteli "Doğal Yaşam Oteli" bulunmaktadır. Çevresinde piknik, doğa yürüyüşü, sportif olta balıkçılığı,gölde çeşitli aktiviteler ve bisikletle gezinti yapılabilir.
yedigöller
Batı Karadeniz Bölgesinin oldukça engebeli bir yöresinde bulunan Milli Parkta heyelanın oluşturduğu göller "Orman Denizi" ni andıran zengin bitki örtüsü göllerde yaşayan alabalıklar ve bu değerlerin yarattığı rekreasyon kullanım potansiyeli ana kaynakları oluştururlar. Genellikle yer yapısı serpantinlerden ve volkanik kayaçlardan oluşan sahada zaman zaman göçük yer hareketleri sürüklenmeye hazır arazi yapısı, göllerin meydana gelmesini hazırlayan başlıca faktörlerdir. Göller, kayan kitlelerin, vadilerin önlerini kapaması sonucu arkada suların biriktiği set gölleridir. Bunlardan bazıları dip kaçakları ile birbirine bağlantılıdır.
Milli Parkta hakim bitki örtüsü kayın ağaçlarıdır. Ayrıca meşe, gürgen, kızılağaç, karaçam, sarıçam, göknar, karaağaç, ıhlamur ve porsukgibi değişik tür ağaçlar da görülmektedir.
Etkili koruma ile Parkın içerisinde ve yakın çevresindeki sahalarda sayıları artan geyik, karaca, ayı, yabani domuz, kurt, tilki ve sincaptürleri bulunmaktadır.
Ülkemizde ilk kültür alabalığı üretme istasyonu 1969 yılında bu Milli Parkta kurulmuştur. Dolayısıyla rekreasyonel açıdan olta balıkçılığına kaynak olmuştur. Balıkçıların Abant'tan getirdikleri Alabalık türü, yedigöllerin doğal alabalık çeşitlerinin yumurtalarını yiyerek yok olma noktasına getirmiştir. Ayrıca kampçılık, günübirlik piknik, tabiat içerisinde yürüyüş, fotografçılık ziyaretçilerin uğraşlarıdır.
Yedigöler Milli Parkı içerisindeki Kapankaya manzara seyir yerine çıkıldığında gölleri ve eşsiz peyzaj güzellikleri görmek mümkün olduğu gibi, bu güzergah üzerinde anıt ağaç levhasını da görmek mümkündür. Yol kenarındaki levhanın bulunduğu yerden patika takip edildiğinde anıt ağaç görülebilir. Geyik üretim alanı ziyaret edilebilir.
Mevcut Hizmetler ve Konaklama: Milli Park içinde kampçılık, günübirlik piknik, yürüyüş, fotoğraf çekimi gibi rekreaktif faaliyetler yapılırken konaklama ve yiyecek ihtiyaçları da tesis edilen dinlenme evleri, kır gazinosu ve kantinden karşılanılabilir.
Milli Parkta çadırla ve karavanla konaklanabildiği gibi, misafirhane ve bungalovlardan da faydalanılabilir.
gölcük
Bolu merkezine göre güney yönde ve 16 km uzaklıktadır.
Bolu içinden 15 km’lik asfalt yolla çıkılabilen Gölcük, Abant Gölü’nün doğal yapısını andırıyor. Ama Abant’tan daha küçük. Denizden yüksekliği ise 1250 metre.
ABANT
Abant Gölü, Bolu'nun 34 kilometre güney batısında bulunan, çam ve köknar ağaçlarının baskın olduğu bir Tabiat Parkı içinde, yaklaşık 1350 metre yükseklikte bulunan ve alanı 125 hektarı bulan bir heyelan set gölüdür. En derin yeri 18 m'dir. Gölden çıkan ve Abant Alabalığı olarak bilinen balık literatüre Salmo trutta abanticus olarak girmiştir. Göl birkaç kaynak suyu, iki-üç kısmen devamlı olan akarsu ve özellikle de kar ve yağmur suları ile beslenmektedir. Gölün etrafında oteller ve restoranlar mevcuttur. Abant gölünün Ankara yaklaşık uzaklığı 2 saat kadardır.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)